Stephen King’in kaleminden çıkan Kim Bulduysa Onundur, polisiye ve gerilim türünü başarıyla harmanlayan bir roman. Bill Hodges Üçlemesi’nin ikinci kitabı olmasına rağmen bağımsız bir şekilde okunabiliyor. Ben seri olduğunu fark etmeyip almıştım bu kitabı ama internetten araştırınca tek başına okunabileceği söylenmiş ve gerçekten de öyleydi. Fakat serinin diğer kitaplarını da mutlaka okuyacağım.
King’in karakter yaratma konusundaki ustalığını bir kez daha kanıtladığı bu kitap, sürükleyici hikayesiyle beni tamamen içine çekti. Ancak, eserde sıkça yer verilen küfürler, cinsellik betimlemeleri ve gereğinden fazla uzun tutulmuş bazı bölümler zaman zaman beni sıktı. Gelelim şimdi detaylı ama SPOILER İÇERMEYEN yorumuma...
Genel Bilgiler
Kim Bulduysa Onundur, Stephen King’in Bill Hodges serisinin ikinci kitabı olarak 2015 yılında yayımlandı. 427 sayfadan oluşan bu roman, polisiye-gerilim türünde olup, edebi anlamda King’in klasik anlatım tarzını yansıtıyor. Hikâyeyi anlamak için serinin ilk kitabını okumaya gerek yok dediğim gibi çünkü ana karakterler ve olay örgüsü bağımsız ilerliyor. Kitap, edebiyatın karanlık ve saplantılı yüzüne eğilirken, aynı zamanda bir suç öyküsünün gerilimini ustalıkla işliyor.
Hikaye
Roman, efsanevi yazar John Rothstein’in cinayetiyle başlıyor. Rothstein, yıllardır inzivaya çekilmiş bir yazar ve son romanlarını yayımlamamış durumda. Ancak hayranlarından biri olan Morris Bellamy için bu durum kabul edilemez. Bir gece, Rothstein’in evine girerek onu öldüren Morris, yazarın not defterlerini çalar. Fakat işler onun için pek de yolunda gitmez ve yıllar boyunca bu hazineyi elinde tutamaz. Bellamy defterlerine tekrardan kavuşabilecek mi? Tekrardan kavuşabilmek adına neler yapabilecek? Kitapta bunu okuyoruz.
Karakterler
Stephen King, okuduğum diğer kitaplarında olduğu gibi (Mahşer, Medyum, Yükseliş...) karakter yaratma konusunda oldukça başarılı. Morris Bellamy, sadece basit bir suçlu değil aynı zamanda iç dünyası oldukça derin işlenmiş bir karakter. Onun takıntıları, edebiyat tutkusu ve öfke patlamaları, gerilimi artıran unsurlar arasındaydı. Pete Saubers (defteri bulan bir çocuk) ise iyi niyetli ancak çaresiz bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle onun iç çatışmaları ve ailesine yardım etme isteği, hikâyeye duygusal bir boyut katıyor. Eski polis olan Bill Hodges ve ekibi ise olaylara sonradan dahil olarak gerilimi artırıyor.
Dil ve Anlatım
King’in anlatımı her zamanki gibi akıcı ve sürükleyici. Yazar, okuru hemen olayların içine çekiyor ve hikayenin atmosferini başarılı bir şekilde oluşturuyor. Ancak ilk paragraflarımda bahsettiğim gibi gereksiz uzun betimlemeler ve tekrarlayan iç monologlar bazı bölümlerde kitabın temposunu yavaşlatabiliyor. King’in karakterlerin zihnine girmedeki başarısı tartışılmaz fakat bazı sahnelerin daha kısa tutulması ya da tamamen çıkartılması romanın daha akıcı olmasını sağlayabilirdi.
Alıntılar
"Hayatın hazinelerini uçurumun dibine düştüğümüzde fark keşfederiz."
Joseph Campbell
(Syf: 5)
Ev dediğin, gittiğinde seni bağrına basacakları, seni anlayacakları yerdi.
Syf: 43
...Büyük bir şairin dediği gibi, umut, insanın kalbinde sonsuza dek çiçek açar.
Syf: 64
Okuycular için hayatın en heyecan verici keşiflerinden biri, okuyucu olmalarından ötürü -sadece okumayı becerdikleri için değil- büyük haz duymalarıdır. Çaresizce. Gırtlaklarına kadar. Bunu ilk başaran kitap asla unutulmaz; o kitabın her sayfası, okuyucuyu yakan ve heyecanlandıran yepyeni bir ilhamdır.
Syf: 137
"...İyi bir roman yazarı başkarakterini yönlendirmez, onun peşinden gider. İyi bir roman yazarı olayları yaratmaz, onların yaşanmasını izler ve sonra gördüklerini kağıda döker. İyi bir roman yazarı kendisinin Tanrı değil, bir katip olduğunu bilir."
Syf: 142
Kitaplar onun için birer kaçıştı.
Syf: 152
Hayatta işler ters gidebilir; insan, hızını, görme yeteneğini ve kahrolası arzularını yitirebilirdi; ama edebiyat sonsuzdu.
Syf: 153
Boktan bir hayat, peki bu kimin suçu?
Syf: 170
Bir insan, deneyimlerinin toplamıdır.
Syf: 249
Birçok insanın er ya da geç hastanelerden birinin müşterisi haline geleceğinin kesinlikle farkında. Kimseye bedava su yok; sonunda denize açılmayı en çok hak eden gemi bile, denizin dibini boyluyor. Bu acı gerçekle yaşayabilmenin tek yolu, suyun üstünde geçen her günün tadını sonuna kadar çıkarmaktan geçiyor.
Karakterler derinlikli, olay örgüsü sürükleyici ve gerilim dozu yüksek. Ancak küfürlerin sık kullanımı, yer yer gereksiz uzunlukta sahneler ve cinsellik içeren bazı bölümler, bazı okuyucular için rahatsız edici olabilir. Eğer King’in psikolojik derinlik içeren polisiye anlatımını seviyorsanız bu kitap kesinlikle sizi tatmin edecektir. Daha tempolu ve kısa sürede gelişen olayları tercih ediyorsanız, bazı bölümlerde sabır göstermeniz gerekebilir.
Genel olarak King’in hayranlarını memnun edecek ama bazı yönleriyle herkese hitap etmeyebilecek bir eser olduğunu söyleyebilirim. Eğer iyi işlenmiş karakterler, gerilim ve edebiyatın içine gömülü bir suç hikayesi ilginizi çekiyorsa, Kim Bulduysa Onundur tam size göre! Puanım 9/10
0 Yorum