Herkese merhaba! Yeni yıl denilince akla hemen süslenmiş çam ağaçları, parıltılı süsler ve rengarenk ışıklar gelir. Ancak bu gelenekler sadece modern Batı kültürlerine ait değildir. Eski Türklerde de benzer ritüellerin izleri bulunur. Özellikle Orta Asya kökenli Türklerde, Nardugan Bayramı ve ağaç kültü bu konuda dikkatimi çeken şeylerden biri oldu. Geçen günlerde Instagram'da ağaç süslemenin Türk kültürünüm bir parçası olduğunu anlatan bir videoya rastlamıştım. Bunu iyice bir araştırmak ve sizinle de paylaşmak istedim.
Eski Türkler güneşi kutsal sayar, onun yeniden doğuşunu hayatın devamının bir sembolü olarak görürdü. Nardugan, Kış Gündönümü, yani 21 Aralık tarihinden sonra günlerin uzamaya başlaması, ile birlikte kutlanır, güneşin karanlığa karşı kazandığı zafer olarak kabul edilirdi. “Nar” (güneş) ve “Tugan” (doğan) sözcüklerinden oluşan bu bayramda insanlar mutluluk, bereket ve sağlık dileklerinde bulunurdu.
Bu kutlamalarda ağaçlarda önemli bir unsur haline gelmişti. Eski Türk inançlarında ağaç kutsal sayılır, doğanın ruhlarıyla insanlar arasında bir bağ oluşturduğuna inanılırdı -ah demek buradan geliyormuş benim doğanın güçleri olduğuna inanmam!-. Özellikle "Hayat Ağacı" olarak bilinen bu kutsal ağaç, göğü, yeryüzünü ve yeraltını birbirine bağlayan bir sembol olarak kabul edilirdi. Bu kutsal ağaç çınar, kavak ya da kayın ağacı olabilirdi. İnsanlar dileklerini ve teşekkürlerini sunmak için ağaçlara bez bağlar, bazen de süsler yerleştirirdi.
Modern yılbaşı kutlamalarında ağaç süsleme geleneği daha çok Batı kültürlerinden gelmiştir. Ancak bu durum eski Türk kültüründe var olan ağaç süsleme geleneğiyle örtüşür. Eski Türkler için ağaçlar hayatın ve doğanın devamını simgelerken, modern dünyada da mutluluğun, umudun ve yeni başlangıçların bir temsilcisi haline gelmiştir. Tabii bu konuda tartışmalar da mevcut. Mesela Türklere o zaman da Hristiyanlardan geçildiği söyleniyor. Bakınız: Wikipedia | Nardugan
Bugün süslediğimiz çam ağaçları belki de farkında olmadan eski bir geleneğin yansımasıdır. Nardugan Bayramı’ndaki kutlamalar, eski Türklerin güneşe, ağaçlara ve doğaya duydukları saygının bir sonucudur. Doğa ile olan bu bağ, geçmişten günümüze uzanan köklü bir geleneğin hatırasıdır. Yılbaşında ağaçları süslerken belki de bu köklü geleneği yeniden canlandırıyor, doğayla olan bağımızı hatırlıyoruz. Şahsen ben dinden bağımsız olarak yeni bir yılı kutlama amaçlı ve ağaçların parıldamalarını çokça sevdiğim için ağaç süslemeyi ve süslenmiş, parıl parıl ağaçları çok severim. Sizin düşünceleriniz neler? Yorumlarınızı bekliyorum.
0 Yorum