Piksel sanatını sevmiyorum dedim dedim sonunda sevmeye başladım, hatta başladım değil beni içine aldı iyice. Böyle cozy gelmeye başladı baya. Önceden çiftlik oyunu olarak sadece telefonda Hay Day oynamıştım. O oyun da güzeldi o zamanlar, 4-5 sene önce oynuyordum sanırım. Ama artık telefondan oyun oynamayı tercih etmiyorum. Neyse, Stardew Valley çok karşıma çıkıyordu. Bir de Co-Op modu olunca (yani başkalarıyla oynayabileceğimiz mod) sevgilimle denemek istedim. Kendime de ona da aldım ve her gece oynuyoruz, çok da eğleniyoruz!
Modern yaşamın kaosundan kaçmak ve huzur dolu bir köy hayatına adım atmak... Gerçek hayatta ara sıra yaptığım bir şey olsa da hemen elimin altında sanal bir dünyada da bunu inşa edebilmek hoşuma gidiyor doğrusu. Stardew Valley ise tam da bu hayali gerçekleştirmek için tasarlanmış büyüleyici bir oyun. Eric Barone’un (ConcernedApe) tek başına geliştirdiği bu yapım, sadece bir çiftçilik simülasyonu değil, aynı zamanda oyuncuyu derinlemesine etkileyen bir yaşam deneyimi sunuyor.
Oyuna büyükşehirde sıkışıp kalmış bir karakterin, dedesinden miras kalan bir çiftliğe yerleşmesiyle başlıyoruz. Ancak bu çiftlik başlangıçta adeta bir harabe. Toprakları temizlemek, ekinler yetiştirmek, hayvanlar beslemek ve komşularla bağ kurmak gibi görevlerle dolu bir serüven bizi bekliyor. Her şey kendi ritmiyle akıyor, ne bir yarış ne de bir zaman baskısı var. Bu özgürlük hissi, oyunun sunduğu huzuru daha da pekiştiriyor.
Görsel tasarımı, nostaljik piksel grafiklerle sıcak bir atmosfer yaratıyor. Gün doğumlarının ve mevsimlerin getirdiği görsel şölen beni büyüledi. Müzikleri ise oyunun ruhuna mükemmel bir şekilde eşlik ediyor. Sakin, dingin melodiler hem çalışırken hem de keşfederken bize eşlik ediyor. Hatta birkaç şarkısını ben Spotify listeme bile ekledim.
Stardew Valley'in en etkileyici yönlerinden biri de topluluk odaklı yapısı. Köyde yaşayan NPC’lerin her biri kendine has kişiliklere ve hikâyelere sahip. Onlarla dostluklar kurabilir, hatta romantik ilişkiler geliştirebilirsiniz. Bu, oyunun duygusal bağ kurma potansiyelini artırıyor ve biz oyuncuları Pelican Town’un bir parçası gibi hissettiriyor.
Keşif, oyunun diğer büyüleyici bir unsuru. Yeraltı madenciliği yapabilir, balık tutabilir, festivallere ya da etkinliklerine katılabilir veya büyü ve sırlarla dolu köyün gizemlerini çözebilirsiniz. Bu çeşitlilik oyunun her seferinde farklı bir deneyim sunmasını sağlıyor.
Sonuç olarak Stardew Valley, sadece bir oyun değil; bir sığınak, bir kaçış gibi oldu benim için. Doğanın sadeliği ve küçük şeylerden mutluluk duymayı sağlıyor. Dijital dünyada böyle güzel bir şekilde harmanlanmış nadir yapımlardan biri. İster birkaç saatlik rahatlama ister uzun vadeli bir yaşam simülasyonu arıyor olun, bu oyun size ihtiyaç duyduğunuz huzuru sunacak.
Pelican Town’un kapıları size de her zaman açık! 🌱
Instagram: @kayipfisilti
0 Yorum