Ağaç Ev Sohbetleri: Her hafta isteyen bir blog yazarın bir konu seçip tüm blog yazarlarını o konu hakkında tartışmaya çağırması. Siz de blog sahibiyseniz kendi bloğunuzda düşüncelerinizi belirtebilir, değilseniz yorumlarda fikirlerinizi yazabilirsiniz! Bu haftanın konusu;
Çocukların kırsalda mı büyük şehirde mi büyümesi daha iyidir?
Birkaç gün önce aslında bu konuya benzer bir yazı yazıp bir süre sonra silmiştim. Beni kırsal alanlarda hissettiren müzikleri paylaşıp nasıl kırsal alanlarda yaşamak istediğimden bahsetmiştim. Bu yazımla beraber iki konuya değineceğim.
Öncelikle normal yaşam standartlarını göze alarak (yani ülkemizin durumunu göz önüne almadan, olması gerektiği gibi iyi insanların olduğu bir şekilde) ikisini karşılaştıracağım.
Kırsal Alanda Yaşamanın Şehirlere Göre Avantajları ve Dezavantajları
Avantajları
-Benim için en büyük avantajı şehir ışıklarından ziyade yıldızları izleyebilmek. Ağaçların arasında bolca vakit geçirebilmek, temiz hava soluyabilmek.
-Kırsal alanlar daha sessiz ve sakin oluyor. Şehir hayatında hızlı bir hayat sürerken insanın daha fazla stresli olduğu gerçeği var. Kırsal alanlar da ise daha dinlendirici ve huzurlu vakit geçirebiliriz.
-Soluduğumuz hava şehirlere göre çok daha temiz oluyor. Geçen aylarda Yeni Zelanda'ya ilk defa giden birinin ya da çok uzun zaman sonra dönen birinin temiz havadan dolayı başının döndüğünü okumuştum.
-Doğal ortam daha fazla olduğu için bahçe işleri, tırmanma, balık tutma gibi hobilere daha çok vakit ayırılabilir.
-Buralar daha küçük olduğu için herkes birbirini tanır, sosyallik konusunda şehirlere göre daha derin bağlar kurulabilir. Özellikle yardımlaşma konusunda.
.-Çocuklar için çok daha iyi bir yer şehirlere göre. Rahatça oyunlar oynayabileceği büyük bahçeler, büyük bahçeler sayesinde evcil hayvanların da daha rahat yaşayabileceği ve çocuklarımıza hayvan sevgisi aşılamak çok daha kolay olur.
Dezavantajlar
-Kısıtlı imkan. Restoranlar, alışveriş merkezleri, gelişmiş hastane gibi yerler olmaz.
-Sınırlı iş imkanları
-Ulaşım
Ben çocukluğumdan beri hep kırsal hayatta yaşamak istemişimdir. Bir tane kulübem olsun istemişimdir. Fakat Türkiye'de maalesef bu zor. Çünkü kırsal alanlar ülkemizde daha tehlikeli yerler halinde, okuyan fazla insan olmadığı için. Şehirlerde de suç oranları fazla. Zaten şu an için güvenli bir yaşam alanımız yok. Yine de ülkemize bakacak olursak şehirde yaşamayı tercih ederim ve çocukların şehirlerde büyümesini. Köyleri varsa arada oraları ziyaret etmek en iyisi gibi duruyor.
Ütopik bir dünyada diyeyim, şehirlerin olmamasını fakat tüm imkanlara da küçük binalar (ve o binalar gerçekten estetik anlayışına uygun bir şekilde inşa edilmiş ve döşenmiş) olmasını dilerdim. Sizin fikirleriniz neler peki? Şehirde yaşamayı mı yoksa kırsal alanda yaşamayı mı tercih edersiniz? Yoksa sizin de benim gibi farklı bir düşünceniz mi var? Yorumlarda belirtiniz!
Son olarak, Sophiya Sweet adında beni bu ütopik dünyaya götüren sanatçıyla tanıştırayım sizi. Fazla bilinmedik bir genç şarkıcı olan bu başarılı sanatçının şarkılarına YouTube kanalından ulaşabilirsiniz: Sophiya Sweet
"Şehrin ışıklarını yıldızlı gecelere değiştirelim, Bahçesinde limon ağaçları olan bir kulübede, Sabah çay ve tost içeceğiz, Ve hayatı neden bu kadar zorlaştırdığımızı merak ediyorum..."
Bu şarkısını beğendiyseniz Sophiya Sweet'den şunları da dinleyebilirsiniz:
-Flowers
-Sunnyside
-Tangerines
***
Instagram: @kayipfisilti
Kaynak: Resim: wallpapersafari.com
0 Yorum