Yaz tatilim boyunca çok keyif alarak okuduğum bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Kitap zaten hem çevremdeki arkadaşlarım tarafından hem de Blogger arkadaşlarım tarafından baya önerilmişti. Okumadıysanız okumanız gereken bilim-kurgu tarzında, elinize almanızla ne zaman bittiğini anlayamayacağınız, şıp diye bitiverecek bir kitap. Üstelik, beni o kadar çok etkiledi ki -kitabı okuduysanız ya da okuyacağınız zaman anlayacaksınız ne demek istediğimi- daha bu gece rüyamda dünya yıkılıyordu ve başka gezegenlere çok stresli bir yolculuk yapıyordum! Gelelim şimdi kitaba...
Douglas Adams tarafından yazılan ve ilk kez 1979 yılında yayınlanan bilim-kurgu tarzında altı kitaptan oluşan serinin ilk kitabıdır. Alfa Yayınevi tarafından basılan bendeki kitap 229 sayfadan oluşuyor. Bu seride bulunan tüm kitapları toparlayan tek ciltli kitap da var.
Kitabın önsöz kısmında Douglas Adams'ın bu kitabı nasıl ortaya çıkardığından bahsediyor. Bu kitap ilk olarak 1971 yılında sarhoş halde Avusturya Innsbruck'ta bir tarlada uzanırken aklına gelmiş yazarımızın ve yaklaşık beş gündür parasız bir otostopçu olduğundan bahsediyor. İlk defa aslında radyo oyunu olarak paylaşıyor ve daha sonra kitap haline getiriyor.
Kitabın arka kapak açıklaması...
Kitabımızın baş karakteri Arthur, sıradan bir insandır ve yalnız yaşıyordur. Kitabın başında kısa yol yapmak için evini yıkmaya gelen belediye görevlilerinden kurtulmanın yolunu ararken en yakın arkadaşı Ford geliyor ve dünyanın yıkılacağından bahsediyor. Arthur başta inanmasa da tam da Ford'un dediği gibi birkaç dakika içinde farklı gezegenden gelen gelişmiş yaratıklar dünyayı yok ediyor. Fakat Ford, Arthur'u kurtarıyor ve farklı gezegenlere doğru yola çıkıyorlar ve kendilerini bir sürü maceranın içinde buluyorlar.
🙶🙷Alıntılar
İşin başında Evren yaratıldı. Bu, pek çok kişiyi çok kızdırdı ve genellikle kötü bir adım olarak değerlendirildi.
-...keşke gençken annemi dinleseydim diyorum.
-Neden, ne derdi sana?
-Bilmem, hiç dinlemedim ki.
Hayatım boyunca dünyada bir şeylerin, büyük, hatta uğursuz bir şeylerin döndüğüne, ama hiç kimsenin bana bir şey söylemediğine dair tuhaf ve açıklanmaz bir his vardı içimde.
Örneğin, Dünya denen gezegende, insanoğlu her zaman kendisinin yunuslardan daha zeki olduğunu varsaymıştır çünkü bir sürü şey becermiştir... tekerlek, New York, savaşlar, vesaire... bu arada yunusların bütün yaptığı ise suya dalıp çıkmak ve eğlenmek olmuştur. Buna karşılık, yunuslar da her zaman kendilerinin insanoğlundan çok üstün bir zekaya sahip olduklarına inanmışlardır... tamamıyla aynı nedenlerden dolayı.
İnsanlar dudaklarını devamlı çalıştırmazlarsa beyinleri çalışmaya başlar.
“Delirmek için güzel bir gün.”
“Evet" dedi yanlarından geçen bir manyak.
“Ben Yerküre denen bir gezegenden geliyorum, biliyorsundur.”
“Biliyorum, o gezegen hakkında konuşup duruyorsun. Söylediklerin kulağa berbat geliyor.”
İlk ışık, uzay-zamanı adeta sütlaç parçacıklarıyla sıvayarak patladı. Zaman çiçeklendi, madde büzülerek yok oldu. En büyük asal sayı bir köşede sessiz tek bir vücut haline geldi ve kendini sonsuza dek gizledi.
Hayal gücünün sınırlarını aşmış, çok keyifli, bol bol güldüren bir kitap. Rick and Morty'i izliyor ve seviyorsanız onu oldukça andıran bir kitap, hatta Rick and Morty'in bu kitaptan ilham aldığını bile düşünüyorum. Çok fazla neden-sonuç ilişkisi bulunmadığı için ya da aklımızdaki sorulara cevap vermediği için aslında fantastik bir kitap da diyebiliriz. Çok değişik yaratıklar, farklı ve güzelce betimlenmiş dünyalar ve gezegenler içinde kendimizi kaybediyoruz.
Açıkçası bilim-kurgu tarzı tür olarak çok benlik değil ve de okuduğum en iyi bilim-kurgu kitabı olduğunu da söyleyemem fakat yazı dili ve Dogulas Adams'ın kimi cümleleri, verdiğim alıntılardaki gibi, oldukça etkileyici. Karakterler oldukça ilginç, mesela robotlar trip atıyor ya da depresona giriyor. Fareler aslında yerkürenin en zeki yaratıklarıymış. Ah, öyleyseniz fareler hemen beni alıp götürün bu dünyadan!
Okumalı mısınız? Bilim-kurgu ya da fantastik kitap seviyorsanız mutlaka okumanız gerekiyor. Kitaba puanım 4/5
Bu kitabı o kadar çok duydum kii. Ama sadece senin yazın kitabı okuma isteği uyandırdı içimde hehe alıntılara da bayıldım. Çok eğlenceli bir kitap gibime geldi. Teşekkürler bizimle paylaştığın için
YanıtlaSilTekrardan hoş geldin siteme Edischar ve sitemle ilgili güzel yorumun için de çok teşekkür ederim, çok mutlu ettin beni! Evet, okuması çok eğlenceli. Bizi sanki alakasız birçok rüyadan uyandırmış gibi hissettiriyor, yani konular alakasız değil kitapta tabii ki ama birçok maceranın içinde bulmaları kendilerini öyleymiş hissini veriyor:)
SilBen sanki bu yazıya daha önce yorum yapmıştım gibi hatırlıyorum ama dejavu mu oldum nedir? Listeme ekledim kitabı sevgiler. ❣️
YanıtlaSilEvet, 29 Temmuz'da paylaştığım bir gönderi normalde ama bazı sıkıntılar yaşadım bu gönderiyle ilgili. Fotoğraflar nedense ana sayfamda çıkmadı ve kötü göründü. Tekrar paylaşırsam düzelir mi diye denemek istedim. 29 Temmuz olarak ayarlayıp paylaşsam da saçma bir şekilde Blogger izleme listesinde yeni paylaşmışım gibi görünüyor ne yazık ki.:)
SilŞu kitabı bir türlü okumaya fırsat olmadı ya:/
YanıtlaSilBazen sırası bir türlü gelmiyor bende:)