Alacasu Cennet Koyu

Herkese merhaba! Sanırım yine uzun zaman oldu konuşmayalı, yazmayalı... Geri döndüm ve geri dönmek için oldukça güzel bir nedenim var! Biliyorum, nereyi gezsem cennet gibi bir yerdeydim diye başlıyorum ama ülkemizin doğasına gerçekten aşığım! Antalya'daki yaz tatilimi bir seri şeklinde anlatacağım. Alacasu Cennet Koyu ile başladığım bu gönderime, Phaselis Antik Kenti, Çolaklı ve Çolaklı Jandarma Kampı ile diğer gönderilerimde devam edeceğim. Hepsi birbirinden güzel, beni benden alan yerler. Ayrıca önceden Antalya'da gezip paylaştığım Dim Mağarası ve Çevresi gezimi de okuyabilirsiniz buraya tıklayarak.



Alacasu Cennet Koyu

Yukarıdaki resmin üzerine ne anlatılabilir, ne yazılabilir inanın bilmiyorum ama bir deneyelim bakalım. Arkadaşımla 7 Temmuzda ziyaret ettik burayı kendi arabamızla. Bulmak pek kolay olmadıysa da sonunda her şeye değdi. Kısaca bilgi vereyim öncelikle burayla ilgili. 



Alacasu Cennet Koyu, Antalya'nın Kemer ilçesinde Çamyuva ve Phaselis Antik Kenti arasında bulunuyor. Buraya kendi arabanızla ya da tekne turları ile gelebilirsiniz.Biz Manavgat'dan yola çıktık ve Google'ın haritasını takip ederek gittik. Yaklaşık olarak bir buçuk saat kadar yolculuğumuzun sonunda harita bizi yolun ortasında bir yere getirince bir an panikledik. Acaba sadece turlarla mı geliniyor? Boşuna mı geldik diye endişelendik. Az önce sağa doğru ayrılan bir yolda Phaselis tabelasını görmüştük fakat oranın tam olarak ne olduğunu bile bilmiyorduk. Cahilce bir süre yolu takip ettik ve Alacasu adında bir köye ulaştık (Adının Alacasu olduğundan şu an tam emin değilim ama öyle olmalıydı...). 




Köye ulaştığımızda bir esnafa Alacasu Cennet Koyu'na gidilip gidilemeyeceğini sorduk. Yolu biraz bozuktur ama gidebilirsiniz diyerek tarif etti. Geldiğimiz yoldan döndüğümüzde köyden çok ilerlemeden hemen sola doğru dönen bir tünelin yanında sanki kendisini bulmamızı istemiyormuşçasına duran küçük Alacasu Koyu tabelasını gördük. İçimize resmen su serpildi. Çok kısa bir mesafe daha gittikten sonra yolumuzu kapatan büyükçe taşlara denk geldik. Birçok kişi de arabasını, motorunu bu taşların önüne park etmiş daha iki gün önce yolun açık olduğundan bahsediyorlardı. Oradan sonrasında yol bozuktu, sanırım kapatılmış olmasının nedeni buydu fakat şanslıydık ki sadece on dakikalık bir yol bizi artık cennete ulaştırmıştı.



Büyüleyici manzara karşısında ağzımız açık kaldı. İki tarafından yükselen tepeciklerin arasında besberrak su daha önce hiç dokunulmamış, balıkların bile geçmeye cesaret edemediği, Thetis'in* özellikle koruduğu kutsal bir alandı sanki. Ve az ileride sakince duran (fakat denizde yüzüp onlara doğru yaklaştıkça çılgınca eğlendiklerini gördüğümüz) korsan gemileri ve tekneler sanki bir ressamın fırçasından akan son aldatıcı parçalardı çünkü resim burada daha bitmemişti.




Sola döndüğümüzde gördüğümüz küçük bir su birikintisinin üzerinde demir atmış tekneler ve arkamıza döndüğümüzde gördüğümüz kazlarla ancak resim tamamlanıyordu. Ve yazımı bitirmeden önce söylemem gereken son önemli bir şey var ki o da burada konaklama şansımızın olmadığıdır. Koy içinde kamp yapmak yasak. 


***

*Thetis: Yunan mitolojisinde su tanrıçasıdır.

*Tüm gezi yazılarımı okumak için: Gezi günlüklerim

*Antalya'da gezdiğim tüm yerleri görmek için: Antalya gezi günlüklerim

*IG: @kayipfisilti

5 Yorum

  1. İlk fotoğrafta suyun rengi harika. :) Doğal güzellikleri çok seviyorum ben de. Yeşilliği, insan kalabalığının olmadığı denizi, nehirleri, dağları... İyi gezmeler dilerim.

    YanıtlaSil
  2. Fotoğraflara bakmaya doyamadım, gerçekten cennet gibi :) Gitmesi biraz zahmetli gibiymiş ama tüm bunlara değdiği belli.

    YanıtlaSil
  3. kemer çamyuva phaselis biliyorum da alacasu bilmiyom vallahi sahiden cennet gibiymiş, teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  4. Oyyy ne güzel bir yermiş ya, orda olmak istedim.

    YanıtlaSil
  5. Blogundaki dinamik havaya, kaliteye ve fotoğraflara bayıldım. Good job girl!

    YanıtlaSil