Kelime Oyunu'nun 77. haftasındayız. Kelime Oyunu, her hafta bir blog tarafından verilen beş kelime ile isteyenlerin üzerinde bir şeyler üretmeye çabaladığı bir etkinlik. Verilen beş kelime ile istediğimizi yazabiliyoruz; şiir, kısa öykü, cümle... Başlarda katılsam da daha sonralarında pek vaktim olmadı. Şimdi tekrar yazabiliyor olmak beni mutlu ediyor. Bu haftanın kelimeleri: Müttefik/Canavar/Saldırı/Yıldız/Köle. Ben kısa hikaye yazacağım bu yazımda. İçinde şiddet, kan, olumsuz örnek içeriyor. Gerçekle alakası da yoktur. Siz de bu kelimelerle yorumda bir şey yazabilir ya da varsa bir siteniz orada paylaşabilirsiniz...
Kar
Tüyleri ürperten bir aralık ayıydı. Karanlık ve soğuktu. Gri hava bizi bir hapishaneye düşürmüştü. Yıldızları, ayı, gökyüzünü göremediğimiz bir yerde esir düşmüştük. Ama hayır, yanılıyordum. Beyaz bir kar tanesi masumiyeti çağrıştırırdı. Hava olamazdı tüyleri ürperten şey. Çevremdeki hiçbir şeyi göremiyordum, algılayamıyordum. Hissetmiyordum. Ama yok, karın ta kendisiydi şeytan. Benim suçum olamazdı. Masumiyet ölmüştü. Karın masumiyetine inanacak değildim. Her şeyin beyazla yalana büründüğü bir sistemin kölesiydim. Müttefik kazanamamıştım. Yapayalnızdım. Duygusal olarak hep bir saldırı altındaydım. Çocukluğumdan beri. Tek başına verdiğim bu savaş bir hiç uğruna mıydı? Hayır, hayır değildi. Bu BENDİM. Kendi uğruma verdiğim bir savaştı ve ben önemsiz değildim. Olamazdım. Tüm alışılagelmiş şeylerden uzakta, tamamen yeni bir "ben" olmak. Her birey önemliydi. Kendim için savaşmak her bireyi korumaktı aslında.
Her zaman güzel hayaller kurdum. Evsizlere yardım edecek, hayvanları koruyacak, kütüphane açacaktım. Bunlar benim hayalim değil, bunlar benim hedefimdi. Zengin bir ailenin kızıydım. Yapabilirdim. Ama şimdi her yerimi saran bu soğuk duygu... Her şeyiyle sevilen bir insandım. Ailem, arkadaşlarım, akrabalarım... Hepsi benim için elinden geleni yapıyordu. Ama bir karanlığın içinde kayboldum. İnsanların yaptıklarını gördükçe...Travmalarım, tecrübelerim, gördüklerim, duyduklarım... Ve şimdi bu yapayalnız, canavarca yalanlarla beyaza bürünmüş bu ormanda ellerimin kızıllığına bakıyordum...
***
IG: @kayipfisilti
Goodreads: @kayipfisilti
Edebiyata dair tüm yazılarımı görmek için: Edebiyat
Harika bir başlangıç olmuş Zeynepciğim. Tebrik ederim. Öyle doğal yerleşmiş ki kelimeler yerlerine çok beğendim. Yazmayı sakın bırakma. En iyi dileklerimle :))
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Biliyorsunuz ki ben de sizin yazılarınıza bayılıyorum! İyi ki varsınız:)
SilAnlatımın çok kuvvetli, sevdim bu öyküyü. Hayat toz pembe değil malesef, insanlar sık sık umutsuzluğa düşebiliyor. Bunu iyi hissettirmişsin. Kalemine sağlık. :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Evet, hayat çok çalkantılı. Umut ve umutsuzluk arasında gidip geliyoruz galiba:)
SilGerçek olmasa da gercek gibi güzel bir hikâye olmus;) Anlatırken duyguları çok güzel hissettirmissin;) Devamı da gelsin bakalım:)
YanıtlaSilÇok sağolun güzel yorumunuz için:)
Silhımmm nolcak ne gelcek bakalım, hapishane, kar, orman, kızıllık, birey olmak, ilginç ve karanlık başladı :)
YanıtlaSilGenelde hikayelerimin devamını getirmekte çok zorlanıyorum, bitirimiverseydim diye pişman olmuyorum değil. Ama bakalım, ne çıkacak artık :) Teşekkürler yorumun için!
SilBu kadar kısa bir yazıda bu kadar vurucu cümleyi üstelik sınırları çizilmiş kelimelerle ve kısa cümlelerle yazabilmek özel bir yetenek, etkilendim.
YanıtlaSilAyrıca fotoğraf seçimin!
Müthiş.
Yorumunuz beni inanılmaz mutlu etti ve gerçekten yazmaya daha çok teşvik etti! Böyle düşünmeniz harika... Çok teşekkür ederim. Fotoğrafı geçen kış Denizli'de çekmiştim :)
SilKısa ama çok etkileyici olmuş sanki bir kitabın ilk sayfası gibi bir his veriyor. Tebrikler.
YanıtlaSilTeşekkür ederimm:)
Sil