Kısa Hikayelerim

Yeni Yıla On Gün Kala

Melike, çocukluk kışlarını özlemle anarken, beklenmedik bir mektup tüm düzenini sarsar. Annesinin geçmişine dair bilinmeyen bir sayfa açılmıştır: eski bir fotoğraf, tanımadığı bir adam ve gizemli bir davet... "Yılbaşı gecesi gel." Geçmişin gölgeleriyle yüzleşmeye cesaret edebilecek mi? Yoksa bu mektup, onu tahmin edemeyeceği bir yolculuğa mı sürükleyecek? Yeni yıl yaklaşırken, Melike’nin içindeki merak ve korku birbirine karışır. On günü vardır—geçmişle, anılarla ve belki de kaderiyle hesaplaşmak için. Bölümler:

1. On Gün
1.1. Devamı
2. Sekiz Gün

Çiçeklerin Şarkısı

Verilya Kasabası'nda hava hiç bu kadar sert esmemişti. Kumdan canavarlar patikada cirit atarken, rüzgarın öfkesi ikizleri bilinmeze sürüklüyordu. Eda ve Sevgi, fırtınadan kaçarken bir mağaraya sığınıyor, ancak burada geçmişin karanlık yankılarıyla karşılaşıyorlardı. Gizemli kırmızı bisiklet, tekerleğine sıkışmış beyaz bir kağıt ve suyun ardında beliren gölgeler… Peki, bu fırtına gerçekten doğanın bir oyunu muydu, yoksa unutulmuş bir hikayenin yankısı mı? BÖLÜMLER:

1. Fırtına

Solgun Ay Işığının Gölgesindeki Gezgin

Geleceğin distopik dünyasında, geçmişin son kalıntısı olarak ayakta kalan bir köy: İstanbul. Savaşların ve yıkımların ardından dünyanın geri kalanı birleşmiş, sınırları ve yöneticileri olmayan tek bir düzen kurmuştu. Ancak bu köy, kendi inançlarına sıkı sıkıya bağlı kalarak zamana direnen tek yer olmuştu. Bir gezgin, köklerinin bağlı olduğu bu yerin sırlarını keşfetmek için yola koyulur. Yağmurlu bir eylül akşamında, kasvetli atmosferin içinde adım attığı bu topraklarda onu bekleyen yalnızca unutulmuş bir tarih değil, aynı zamanda ruhunu sarsacak bir gerçekliktir.

1. Giriş

Kar

Beyazın masumiyetine inanmak bir yanılgı mıydı, yoksa karın altında saklanan karanlık gerçekler miydi asıl korkutucu olan? Soğuk bir aralık ayında, gri gökyüzü altında sıkışıp kalmış bir ruh, kendi savaşını vermekteydi. Yalnızlık, geçmişin izleri ve dünyaya duyulan hayal kırıklığı, içindeki karanlığı besliyordu. Oysa bir zamanlar büyük hayalleri vardı; iyilik için savaşmak, insanlara ve hayvanlara umut olmak istiyordu. Ama şimdi, yalana bürünmüş bir dünyada, avuçlarında gerçeğin en çarpıcı izleriyle baş başaydı. Masumiyet ölmüştü—ve belki de onu öldüren bizzat kendisiydi.

1. Kar

Diğer

Diğer çalışmalarım...

Portal | Kısa Hikaye